OFSET BASKI SİSTEMİ VE BASKININ GERÇEKLEŞMESİ

İnsanlar; duygu ve düşüncelerini izlenimlerini, kültürlerini ve isteklerini birbirlerine
ve sonraki kuşaklara aktarma ihtiyaçlarından, M.Ö. 3000 – 4000’li yıllarda yazıyı,
daha sonra da M.S. 105 yıllarında kağıdı buldular. Kâğıt ve yazının bulunuşu ile
kitaplar elle yazılıyor veya çok uzun sürede hazırlanabilen tahta oyma blok klişelerle
basılıyordu.
Çeşitli baskı denemelerinden sonra 1440 yıllarında Johann Gutenberg harfleri tek
tek dökerek, blok oyma klişeler ile zorluklarla basılabilen tipo baskı sistemini
geliştirmiştir. Bu harfleri yan yana getirip metinler oluşturup, yeteri kadar kitap
basmış ve sonra, bu harfleri dağıtarak aynı harflerle yeni metinler oluşturarak
matbaacılık alanında tarihe geçen büyük bir buluş yapmıştır.
Bilim ve teknolojinin gelişmesine bağlı olarak matbaacılık teknolojisi de gelişmiş ve
gelişmeye devam etmektedir. Bu gelişmenin önemli halkasını da ofset baskı sistemi
oluşturmaktadır.
Ofset baskının ilk temeli Alman Alois Senefelderin taş baskıyı (litografi) bulması
(1800) ile atılmıştır. Daha sonra Amerikalı J.W. Rubel ve Alman Caspar Hermann
taş yerine çinko kalıplar kullanarak ofset baskıyı ilk yapan kişilerdir (1905-1907).
Ofset baskı sistemi endirekt (vasıtalı) bir baskı sistemidir. Baskı kalıbı ile kâğıt
yüzeyine direkt baskı yapılmaz. Baskı kalıbındaki düz görüntü, ilk önce ters olarak
blankete aktarılır. Blanketteki ters görüntü de düz olarak baskı silindiri preslemesi
yardımıyla kâğıda geçer.

Ofset baskıda:

  • Nemlendirme sistemi gerektiren ofset baskı kalıpları ve
  • Nemlendirme sistemi gerektirmeyen silikon-kauçuk yüzeyli susuz ofset baskı
    kalıpları kullanılmaktadır.

Nemlendirme sistemli kalıpların kalınlıkları yaklaşık; 0.3 mm, üzerindeki ışığa
duyarlı emülsiyon tabakasının kalınlığı ise yaklaşık 0.002 mm.dir. Kalıp üzerinde
baskı sırasında mürekkepli ve mürekkepsiz alanlar oluşturulmasında, bu emülsiyon
kalınlığının herhangi bir rolü yoktur.
Nemlendirme sistemli alüminyum ofset baskı kalıpları; ışığa duyarlı emülsiyon
katmanının ve baskı anında nem filminin iyi bir şekilde tutunabilmesi için grenlenir. Grenaj ile, kalıpların yüzeylerinde mikro gözenekler şeklinde çukurcuklar
oluşturulur. Bu çukurcuklara da gren denir. Ortalama gren derinliği 2 ile 5 mikron
arasındadır

Kalıplardaki gren derinlikleri

Baskıda kullanılan kalıp cinsine göre; iş olan yerlerde yalnız yağ bazlı mürekkebin tutunabileceği, sudan farklı yüzey gerilimine sahip bir madde (lak, emülsiyon
katmanı, diazo katmanı) vardır. İş harici yerlerde ise nem filminin tutunabileceği
gren çukurcukları vardır.
Baskı silindirine takılan kalıbın üzerine makinenin çalışması ile ilk önce su merdaneleri temas eder. Bu sırada su, ince bir nem filmi şeklinde kalıp üzerinde mürekkep alması istenmeyen (iş harici) yerlerdeki gren çukurlarına tutunur. İş olan, yani
mürekkep alarak basması istenen yerlerde ise gren çukurcukları emülsiyonla dolu
olduğundan, nem boncuk halinde emülsiyonun üzerinde tutunabilir. Daha sonra
mürekkep verici merdanelerin kalıba teması ile, emülsiyon üzerinde boncuk halindebulunan bu nem (su) itilerek oralarda yağ bazlı ofset baskı mürekkebi hakimiyet
sağlar.

Nemin tutunduğu iş harici yerler ise su ile yağın yüzey gerilim farkından dolayı
birbirine karışmama prensibinden yağ bazlı ofset mürekkebini kabul etmez. Böylece
su ile yağ bazlı ofset baskı mürekkebinin birbirini kabul etmeme kimyasal olayı
ile düz bir yüzeyde mürekkepli ve mürekkepsiz alanlar elde etmek ofset baskının
temelini oluşturur.
Kalıp üzerindeki mürekkepli alan ideal bir kalıp – blanket silindiri forsası (basınç) ile
blanket üzerine aktarılır. Blanket silindiri üzerindeki görüntü de ideal bir blanket –
baskı silindiri forsası ile blanket ve baskı silindirleri arasından geçen kâğıda aktarılır.
Baskı bu şekilde gerçekleşmiş olur.

Ofset baskıda su – mürekkep dengesi çok iyi kurulduğu sürece diğer şartların da
iyi olması durumunda (kalıp, blanket, forsa, kâğıt ve ayarlar) çok kaliteli ve net
baskılar yapılır.
En büyük problem sudan kaynaklanır. Baskı sırasında mürekkep yüzeyine % 20
oranında su kabul eder. Bu nedenle de mürekkebin renk şiddeti azalır. Suyun içindeki anorganik maddeler kalıbın ve kauçuğun yüzeyine yerleşerek baskı kalitesini
düşürebilir.
Suyun pH ve sertliğindeki bu dengesizlikler nemlendirme kalitesini ve buna bağlı
olarak baskı kalitesini olumsuz etkiler. Bu ve benzeri olumsuzluklar nedeni ile su
ve nemlendirme sistemi gerektirmeyen silikon-kauçuk yüzeyli susuz ofset baskı
kalıpları yapılmıştır. Bu kalıplarda pozlandırma işlemleri sonucu silikon-kauçuk
tabakanın kalktığı yerler mürekkep tutar, silikon-kauçuk yüzeyin kalkmadığı yerler ise silikon bazlı ofset baskı mürekkebini kabul etmez. Bu şekilde düz bir kalıp
yüzeyinde mürekkepli ve mürekkepsiz alanlar oluşturulmuş olur. Kalıp üzerindeki
bu mürekkep, nemlendirme sistemli kalıplarda olduğu gibi aynı şekilde blanket ve
baskı silindiri vasıtası ile kağıda aktarılır.
Bu kalıplar ile yüksek tram sıklığında muaresiz çok kaliteli işler basılır. Nokta
şişmesi diğer kalıplara göre daha azdır. Mürekkep-su dengesi sorunu olmadığından
temiz baskıya çok çabuk geçilir ve baskı firesi azdır. Baskıda su kullanılmadığından
mürekkebin renk şiddetinde azalma ve kağıtta açma sorunu yaşanmaz. Alkol ve
suya ihtiyaç duyulmadığından bu giderler ortadan kalkar. Baskı anında mürekkep
kabul etmeyen silikon yüzeyin çizilerek bozulması ve mürekkep için sabit sıcaklık,
çok temiz, klimatik ortam gerekliliği ve mürekkep merdane düzeneğinde soğutma
sistemi olması gibi bazı sorunları vardır.

Baskı ortam ve şartlarımıza bağlı olarak seçilebilecek tram çeşitleri

Baskının kalitesi basılacak işe ve baskı şartlarına göre doğru tram ve tram sıklığını
seçmekle başlar.
Konvansiyonel tram (AM) : Birim alanda nokta sayısı eşit büyüklükleri farklı.
Kristal tram (FM) : Birim alanda nokta sayısı farklı büyüklükler aynı
Hiprid tram : Her iki sistemi de barındıran tram.

Baskıda amaç, kısa sürede kaliteli sonuca ekonomik olarak ulaşmaktır. Burada üç
unsur, zaman, ekonomi ve kalite, daima birlikte bulunur ve birbirini tamamlar. Zaman ve ekonominin ölçüleri bellidir. Fakat kaliteyi ölçmek baskı tekniğini çok iyi
bilip, baskıda kalite kontrol ile ilgili standartları bilmek ve uygulamakla gerçekleşir.
Bu bildiride, nemlendirme sistemli ve susuz ofset baskı kalıpları ile, baskının nasıl
gerçekleştiği ve seçilen tram çeşit ve tram sıklıklarına göre de, baskıdaki görsel kalite üzerinde durulmuş ve şekil ve örneklerle açıklanmıştır.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir